Kuş
Tüylerinin Yapısı
Kuşların
sürüngenlerden evrimleştiğini iddia eden evrim teorisi, bu iki ayrı
canlı sınıfı arasındaki dev farkları asla açıklayamamaktadır. Kuşlar;
içi boş hafif kemiklerden oluşan iskelet yapıları, kendilerine özgü
akciğer sistemleri, sıcakkanlı metabolizmaları gibi özellikleriyle sürüngenlerden
çok farklıdır. Kuşlarla sürüngenlerin arasına aşılmaz bir uçurum koyan
bir başka özellik ise, tamamen kuşlara has bir yapı olan tüylerdir.
Tüyler kuşları bu kadar ilginç kılan estetik unsurlardan en önemlisidir.
"Tüy gibi hafif" sözü tüyün o zarif yapısındaki mükemmelliği
açıklar niteliktedir.
Temelde protein yapısına sahip olan tüyler keratin adı verilen bir
maddeden yapılmıştır. Keratin, derinin alt tabakalarındaki yaşlı hücrelerin
besin ve oksijen kaynaklarından uzaklaşarak ölmesi ve yerlerini genç
hücrelere terk etmesi sonucu oluşan sert ve dayanıklı bir maddedir.
Kuş tüylerindeki mükemmel yaratılış hiçbir evrimsel süreçle açıklanamayacak kadar
komplekstir. Ünlü kuş bilimci Alan Feduccia, "tüylerin her özelliği
aerodinamik fonksiyona sahiptir. Hafiftirler, kaldırma kuvvetleri vardır
ve kolaylıkla eski biçimlerine dönebilirler" der. Feduccia, evrim
teorisinin çaresizliğini ise şöyle kabul eder:
Uçmak için böylesine tasarlanmış bir organın, nasıl olup da ilk başta
başka bir amaca yönelik olarak ortaya çıktığını anlayamıyorum.
Tüylerdeki bu yaratılış, Charles Darwin'i de çok düşündürmüş, hatta tavus
kuşu tüylerindeki mükemmel estetik kendi ifadesiyle Darwin'i "hasta
etmiş"ti. Darwin, arkadaşı Asa Gray'e yazdığı 3 Nisan 1860 tarihli
mektupta "gözü düşünmek çoğu zaman beni teorimden soğuttu. Ama
kendimi zamanla bu probleme alıştırdım" dedikten sonra şöyle devam
ediyordu:
Şimdilerde ise doğadaki bazı belirgin yapılar beni çok fazla rahatsız
ediyor. Örneğin bir tavus kuşunun tüylerini görmek, beni neredeyse hasta
ediyor.
Tüycükler
ve Çengeller
Eğer bir kuş tüyünü mikroskop altına alır ve incelersek, karşımıza olağanüstü
bir yaratılış çıkar. Tüylerin ortasında hepimizin bildiği uzun ve sert bir
boru vardır. Bu borunun her iki tarafından yüzlerce tüy çıkar.
Boyları ve yumuşaklıkları farklı olan bu tüyler kuşa aerodinamik özellik
kazandırır. Ancak daha da ilginç olanı, bu tüylerin herbirinin üzerinde
de, "tüycük" denilen ve gözle görülemeyecek kadar küçük olan
çok daha küçük tüylerin bulunmasıdır. Bu tüycüklerin üzerinde ise "çengel"
adı verilen minik kancalar vardır. Bu kancalar sayesinde her tüycük birbirine
sanki bir fermuar gibi tutunur. Bu muhteşem yaratılışı daha yakından görmek
için turna kuşunun tüylerinin yalnızca birisini ele alalım. Bu tek tüyün
üzerinde, tüy borusunun her iki yanında uzanan 650 tane incecik tüy vardır.
Bunların her birinde ise 600 adet karşılıklı tüycük bulunur. Bu tüycüklerin
her biri ise, 390 tane çengelle birbirlerine bağlanır. Çengeller bir fermuarın
iki tarafı gibi birbirine kenetlenmiştir. Birbirine çengellerle kenetlenen
tüycükler, o kadar bitişiktir ki, duman üflendiği takdirde bile aralarından
geçemez. Çengeller herhangi bir şekilde birbirinden ayrılırsa, kuşun bir
silkinmesi veya daha ağır hallerde gagasıyla tüylerini düzeltmesi tüylerin
eski haline dönmesi için yeterlidir.
Kuşlar hayatlarını devam ettirebilmek için tüylerini daima temiz, bakımlı
ve her an kullanıma hazır tutmak zorundadır. Tüylerin bakımı için kuyruklarının
dibinde bulunan yağ keselerini kullanır. Gagalarıyla bu yağdan bir miktar
alarak, tüylerini temizler ve parlatır. Bu yağ, yüzücü kuşlarda, suyun
içinde veya yağmur altındayken suyun deriye ulaşmasına engel olur.
Dahası kuşlar tüylerini kabartarak, soğuk havalarda vücut ısılarının
düşmesini engeller. Sıcak havalarda ise tüylerini vücutlarına yapıştırarak,
vücutlarının serin kalmasını sağlar.
Tüy
Tipleri
Vücudun çeşitli yerlerinde bulunan tüylerin her birinin görevi farklıdır.
Kuşun karnındaki tüyle kanat ve kuyruk tüyleri birbirinden farklı özelliklere
sahiptir. Büyük tüylerden meydana gelen kuyruk tüyleri dümen ve fren görevini
yerine getirir. Kanat tüyleri ise, kanat çırpma esnasında açılarak yüzeyi
genişletecek ve kaldırma kuvvetini artıracak bir yapıdadır. Kuşun kanadını
aşağı doğru çırpması sırasında, tüyler birbirlerine yakın duruma gelerek,
aralarından hava sızması engellenir. Kanatların yukarıya doğru kalkışı
esnasında ise tüyler iyice açılarak aralarından havanın geçmesine elverişli
bir pozisyon alır. Kuşlar, uçabilme yeteneklerini koruyabilmek için belirli
dönemlerde tüy döker. Yıpranmış ya da yırtılmış büyük tüyler, görevlerini
tam olarak yerine getiremedikleri için hızla yenilenir.
Tüylerinin Yapısı
Kuşların
sürüngenlerden evrimleştiğini iddia eden evrim teorisi, bu iki ayrı
canlı sınıfı arasındaki dev farkları asla açıklayamamaktadır. Kuşlar;
içi boş hafif kemiklerden oluşan iskelet yapıları, kendilerine özgü
akciğer sistemleri, sıcakkanlı metabolizmaları gibi özellikleriyle sürüngenlerden
çok farklıdır. Kuşlarla sürüngenlerin arasına aşılmaz bir uçurum koyan
bir başka özellik ise, tamamen kuşlara has bir yapı olan tüylerdir.
Tüyler kuşları bu kadar ilginç kılan estetik unsurlardan en önemlisidir.
"Tüy gibi hafif" sözü tüyün o zarif yapısındaki mükemmelliği
açıklar niteliktedir.
Temelde protein yapısına sahip olan tüyler keratin adı verilen bir
maddeden yapılmıştır. Keratin, derinin alt tabakalarındaki yaşlı hücrelerin
besin ve oksijen kaynaklarından uzaklaşarak ölmesi ve yerlerini genç
hücrelere terk etmesi sonucu oluşan sert ve dayanıklı bir maddedir.
Kuş tüylerindeki mükemmel yaratılış hiçbir evrimsel süreçle açıklanamayacak kadar
komplekstir. Ünlü kuş bilimci Alan Feduccia, "tüylerin her özelliği
aerodinamik fonksiyona sahiptir. Hafiftirler, kaldırma kuvvetleri vardır
ve kolaylıkla eski biçimlerine dönebilirler" der. Feduccia, evrim
teorisinin çaresizliğini ise şöyle kabul eder:
Uçmak için böylesine tasarlanmış bir organın, nasıl olup da ilk başta
başka bir amaca yönelik olarak ortaya çıktığını anlayamıyorum.
Tüylerdeki bu yaratılış, Charles Darwin'i de çok düşündürmüş, hatta tavus
kuşu tüylerindeki mükemmel estetik kendi ifadesiyle Darwin'i "hasta
etmiş"ti. Darwin, arkadaşı Asa Gray'e yazdığı 3 Nisan 1860 tarihli
mektupta "gözü düşünmek çoğu zaman beni teorimden soğuttu. Ama
kendimi zamanla bu probleme alıştırdım" dedikten sonra şöyle devam
ediyordu:
Şimdilerde ise doğadaki bazı belirgin yapılar beni çok fazla rahatsız
ediyor. Örneğin bir tavus kuşunun tüylerini görmek, beni neredeyse hasta
ediyor.
Tüycükler
ve Çengeller
Eğer bir kuş tüyünü mikroskop altına alır ve incelersek, karşımıza olağanüstü
bir yaratılış çıkar. Tüylerin ortasında hepimizin bildiği uzun ve sert bir
boru vardır. Bu borunun her iki tarafından yüzlerce tüy çıkar.
Boyları ve yumuşaklıkları farklı olan bu tüyler kuşa aerodinamik özellik
kazandırır. Ancak daha da ilginç olanı, bu tüylerin herbirinin üzerinde
de, "tüycük" denilen ve gözle görülemeyecek kadar küçük olan
çok daha küçük tüylerin bulunmasıdır. Bu tüycüklerin üzerinde ise "çengel"
adı verilen minik kancalar vardır. Bu kancalar sayesinde her tüycük birbirine
sanki bir fermuar gibi tutunur. Bu muhteşem yaratılışı daha yakından görmek
için turna kuşunun tüylerinin yalnızca birisini ele alalım. Bu tek tüyün
üzerinde, tüy borusunun her iki yanında uzanan 650 tane incecik tüy vardır.
Bunların her birinde ise 600 adet karşılıklı tüycük bulunur. Bu tüycüklerin
her biri ise, 390 tane çengelle birbirlerine bağlanır. Çengeller bir fermuarın
iki tarafı gibi birbirine kenetlenmiştir. Birbirine çengellerle kenetlenen
tüycükler, o kadar bitişiktir ki, duman üflendiği takdirde bile aralarından
geçemez. Çengeller herhangi bir şekilde birbirinden ayrılırsa, kuşun bir
silkinmesi veya daha ağır hallerde gagasıyla tüylerini düzeltmesi tüylerin
eski haline dönmesi için yeterlidir.
Kuşlar hayatlarını devam ettirebilmek için tüylerini daima temiz, bakımlı
ve her an kullanıma hazır tutmak zorundadır. Tüylerin bakımı için kuyruklarının
dibinde bulunan yağ keselerini kullanır. Gagalarıyla bu yağdan bir miktar
alarak, tüylerini temizler ve parlatır. Bu yağ, yüzücü kuşlarda, suyun
içinde veya yağmur altındayken suyun deriye ulaşmasına engel olur.
Dahası kuşlar tüylerini kabartarak, soğuk havalarda vücut ısılarının
düşmesini engeller. Sıcak havalarda ise tüylerini vücutlarına yapıştırarak,
vücutlarının serin kalmasını sağlar.
Tüy
Tipleri
Vücudun çeşitli yerlerinde bulunan tüylerin her birinin görevi farklıdır.
Kuşun karnındaki tüyle kanat ve kuyruk tüyleri birbirinden farklı özelliklere
sahiptir. Büyük tüylerden meydana gelen kuyruk tüyleri dümen ve fren görevini
yerine getirir. Kanat tüyleri ise, kanat çırpma esnasında açılarak yüzeyi
genişletecek ve kaldırma kuvvetini artıracak bir yapıdadır. Kuşun kanadını
aşağı doğru çırpması sırasında, tüyler birbirlerine yakın duruma gelerek,
aralarından hava sızması engellenir. Kanatların yukarıya doğru kalkışı
esnasında ise tüyler iyice açılarak aralarından havanın geçmesine elverişli
bir pozisyon alır. Kuşlar, uçabilme yeteneklerini koruyabilmek için belirli
dönemlerde tüy döker. Yıpranmış ya da yırtılmış büyük tüyler, görevlerini
tam olarak yerine getiremedikleri için hızla yenilenir.
Çarş. Ağus. 25, 2010 10:42 am tarafından againnn
» S.a miLLet.
Salı Kas. 03, 2009 7:27 pm tarafından Ŧøŋđ
» Hangi Müzik Türünü Dinliyorsunuz?
Ptsi Kas. 02, 2009 9:37 pm tarafından beyazmelek
» Merhaba...
Salı Ekim 27, 2009 10:32 pm tarafından Ŧøŋđ
» bir kız
Paz Ekim 25, 2009 2:33 pm tarafından Ŧøŋđ
» Sizce bu sezon en iyi transferi hangi takim yapti?
Paz Ekim 25, 2009 2:32 pm tarafından Ŧøŋđ
» Böyle Site Url'si Olur Mu? :D
Paz Ekim 25, 2009 2:31 pm tarafından Ŧøŋđ