Hayalperestim Paylaşım Platformu

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hayalperestim

En son konular

» Duvar Süsleme
Atatürk Ve Galatasaray EmptyÇarş. Ağus. 25, 2010 10:42 am tarafından againnn

» S.a miLLet.
Atatürk Ve Galatasaray EmptySalı Kas. 03, 2009 7:27 pm tarafından Ŧøŋđ

» Hangi Müzik Türünü Dinliyorsunuz?
Atatürk Ve Galatasaray EmptyPtsi Kas. 02, 2009 9:37 pm tarafından beyazmelek

» Merhaba...
Atatürk Ve Galatasaray EmptySalı Ekim 27, 2009 10:32 pm tarafından Ŧøŋđ

» bir kız
Atatürk Ve Galatasaray EmptyPaz Ekim 25, 2009 2:33 pm tarafından Ŧøŋđ

» Sizce bu sezon en iyi transferi hangi takim yapti?
Atatürk Ve Galatasaray EmptyPaz Ekim 25, 2009 2:32 pm tarafından Ŧøŋđ

» Böyle Site Url'si Olur Mu? :D
Atatürk Ve Galatasaray EmptyPaz Ekim 25, 2009 2:31 pm tarafından Ŧøŋđ

En iyi yollayıcılar

coll (1432)
Atatürk Ve Galatasaray I_vote_lcapAtatürk Ve Galatasaray I_voting_barAtatürk Ve Galatasaray I_vote_rcap 
PaTRoN (501)
Atatürk Ve Galatasaray I_vote_lcapAtatürk Ve Galatasaray I_voting_barAtatürk Ve Galatasaray I_vote_rcap 
TimuRLenG (403)
Atatürk Ve Galatasaray I_vote_lcapAtatürk Ve Galatasaray I_voting_barAtatürk Ve Galatasaray I_vote_rcap 
ratKo_pşaşe (327)
Atatürk Ve Galatasaray I_vote_lcapAtatürk Ve Galatasaray I_voting_barAtatürk Ve Galatasaray I_vote_rcap 
DarKinq (219)
Atatürk Ve Galatasaray I_vote_lcapAtatürk Ve Galatasaray I_voting_barAtatürk Ve Galatasaray I_vote_rcap 
Enjekte (76)
Atatürk Ve Galatasaray I_vote_lcapAtatürk Ve Galatasaray I_voting_barAtatürk Ve Galatasaray I_vote_rcap 
De'quell (55)
Atatürk Ve Galatasaray I_vote_lcapAtatürk Ve Galatasaray I_voting_barAtatürk Ve Galatasaray I_vote_rcap 
q1sKo (26)
Atatürk Ve Galatasaray I_vote_lcapAtatürk Ve Galatasaray I_voting_barAtatürk Ve Galatasaray I_vote_rcap 
D_R_A_G_O_N (14)
Atatürk Ve Galatasaray I_vote_lcapAtatürk Ve Galatasaray I_voting_barAtatürk Ve Galatasaray I_vote_rcap 
Yasak (10)
Atatürk Ve Galatasaray I_vote_lcapAtatürk Ve Galatasaray I_voting_barAtatürk Ve Galatasaray I_vote_rcap 

    ****** Ve Galatasaray

    coll
    coll
    Co Admin
    Co Admin


    Erkek
    Mesaj Sayısı : 1432
    Yaş : 30
    <hr>Tuttuğu Takım : Atatürk Ve Galatasaray Galatasaray
    <hr>Rep Puanı : 1000
    Rap Seviyesi : Atatürk Ve Galatasaray Wn2e6fzo0U
    <hr>Madalyaları : Atatürk Ve Galatasaray 2c86f87e84e0330c97a7945abd3f976d
    <hr>Başarı Puanı :
    Atatürk Ve Galatasaray Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Atatürk Ve Galatasaray Right_bar_bleue

    Güçlülük :
    Atatürk Ve Galatasaray Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Atatürk Ve Galatasaray Right_bar_bleue

    Aktiflik :
    Atatürk Ve Galatasaray Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Atatürk Ve Galatasaray Right_bar_bleue

    Kayıt tarihi : 29/08/08

    Atatürk Ve Galatasaray Empty ****** Ve Galatasaray

    Mesaj tarafından coll C.tesi Ağus. 30, 2008 7:40 pm

    Cumhuriyetimizin kurucusu ******'ü "bir takım taraftarı" yapmak çabaları, tarihin gerçekleri karşısında her zaman hüsrana uğruyor.Ulusların yaşamında çok az sayıda kişi önder niteliğini kazanmış ve tüm ulusa mal olmuştur. Bu nitelikteki kişilerin kayıtlı belgeler olmadan sözel tanıklıklara dayanarak birtakım alanlarda tüm ulusun aidiyetinden koparılıp bazı camialara mal edilmesi yanlış bir tutumdur. Bu kişiler tarihsel özellikleriyle, kişiler, topluluklar, gruplar ve camialar üstüdür. Bunun tersini savunmak kişi ve camialara bir öncelik kazandırmayacağı gibi, toplumsal boyutta da onarılmaz yaralar açar. Bunun bilincinde olan gerçek önderler de, toplumun tümünü kucaklamayan ve kurucusu olmadıkları ya da arasında yer almadıkları oluşumlara katılma konusunda büyük hassasiyet gösterirler. Mustafa Kemal ****** bu özeni göstermemiz gereken kişilerin başında gelir.

    ******'ün Galatasaray camiasıyla olan ilişkisi, Galatasaray Lisesi'ni 2 Aralık 1930, 28 Ocak 1932 ve 1 Temmuz 1933 tarihlerindeki ziyaretleriyle somutlaşmıştır. Çok yakın bir tarihte yitirdiğimiz ve bugün örneğine pek rastlanmayan "duayen" gazeteci Metin Toker' in sözleriyle,

    "Hiçbir lise ******'ten böyle bir ilgi görmemiştir...Galatasaray, sadece 'Türkiye'nin' Batı' ya açılan penceresi' değil, ****** devrimlerinin en önemlilerinden, belki de en önemlisi laisizmin kilometre taşlarından biri olmuştur.
    Nasıl Harp Akademisi, Harbiye ve Mülkiye sıradan eğitim müesseseleri sayılmazsa Galatasaray da sıradan bir lise sayılamaz."

    Evrensel bir sevgi
    Galatasaray camiasının ******'e karşı duyduğu sevginin evrenselliği 956 okul numaralı Celalettin Som' un satırlarında çarpıcı bir biçimde dile gelir:
    "Galatasaray Lisesi 7. sınıftaydım. Sınıf, müdür merdiveni karşısında, ön avluya bakan, müdür odasından sonraki ilk sınıftı. Beyoğlu Caddesi'nin bütün gürültüsü duyulurdu. İlk dersimiz Fransızcaydı. Hocamız Monsieur M. Journé anlatıyordu...Birden bütün sesler sustu...Koyu sessizlikte mektebin önünde virajı alan tramvayın acı çığlık sesine benzeyen demir tekerleklerin raylara sürtünmesinden çıkan ses kulaklarımızda çınladı...M. Journé ders anlatmayı kesmiş, başını elleri arasına almış ağlıyordu!..Tarih 10 Kasım 1938 saat 9'u 5 geçiyordu...ATATÜRK vefat etmişti." İşte o günlerde evrensel ve toplumlar üstü bir devlet adamına karşı duyulan evrensel sevgi budur.


    Galatasaray Lisesi'ni İlk Ziyareti
    1930 yılında dünyanın ve Türkiye'nin, siyasal ve toplumsal konjonktürü oldukça hareketlidir. ****** 18 Kasım'da bir yurt gezisine çıkar ve İstanbul'a döndükten sonra bazı okulları ziyaret ve teftiş eder. Devletin resmi yayın organı Ayın Tarihi mecmuası bu olayı şöyle anlatır (cilt 23-24, sayı 79-81, sayfa 6630-6631):

    "3.12.1930; Reisicumhur Gazi Hz. saat ikide otomobille saraydan hareket ederek sıra ile Harp Akademisi, Mülkiye ve Harbiye Mekteplerini...buradan Galatasaray Lisesi'ni teşrif ettiler.(...) Galatasaray Lisesi'nde kütüphanenin hatıra defterini imzaladılar. Daha sonra müdür odasında bir müddet oturarak mektebin vaziyeti umumiyesi ve talebenin durumu hakkında konuştular. İmla, resim ve lisan derslerinde bulundular, mektep müdüründen uzun uzadıya izahat aldılar..."

    Şimdi devlet arşivlerinden edinilen bu kuru ve nesnel bilgilerin yanına çağdaş yazınımızın öykücülüğünün ve tiyatro yazarlığının bir klasiği olan, benzersiz kurgu işçiliğinin yanı sıra edebiyatımıza 'humour' denilen ince alayı ve gözlem gücünü de kazandıran ve bir Galatasaraylı olan ustanın kalemine, Haldun Taner'in gözlemlerine başvuralım ve bu ziyareti bir kez de onun anlatısından dinleyelim:

    Şarklıların Efsaneye Düşkünlüğü
    "Ya sekizde ya dokuzda idik. Demek ki otuz, otuz bire rastlıyor. Mektepte bir telaş, bir kıyamet. Taş tablolar boyanıyor, yıkık yerler sıvanıyor. Meğer Gazi Paşa gelecekmiş. İdare her sınıfa Afet Hanımın, baskısı henüz bitmemiş Yurt Bilgisi kitabından üçer nüsha dağıttı. Talebeler kımlanıyor: 'Ah bir bizim sınıfa girse.' Hocalar başka gûna: 'Allah vere bizimkine girmese.' (...) ******'e bakıyorum, resimlerinde sık sık gördüğümüz pozlarından birinde: Sol elinin iki parmağını üst yelek cebine takmış, başı hafif öne eğik, çatık kaşları ve o meşhur bakışıyla gözünün üstünden müdüre bakarak anlattıklarını dinliyor. Biz Şarklılar neden ille her şeyi büyütüp efsaneleştiririz. Aklı başında insanlardan duymuştum: 'Bakılamıyor efendim,' diyorlardı. 'İmkânı yok gözlerine bakılamıyor. Çenesine kadar hadi neyse ne ama, başınızı daha yukarı kaldırdınız mı, gözleriniz iki kuvvetli projektörle karşılaşmış gibi kamaşıyor, çarpılıp sersemliyor, bir şeyler oluyorsunuz.' Ben bunu duydum ya, şimdi korkudan başımı kaldırıp da yüzüne bakamıyorum. Bütün görebildiğim: Saatinin kösteği, yeleği, sol elinin yelek cebine dalmış iki parmağı, kolalı devrik yakası, hadi bilemediniz biraz da çenesinin ucu...Hepsi bu kadar. Ama çocukluk işte, şeytan dürttü. Ya herrü ya merrü deyip birden daha yukarı bakıverdim. A, ne kamaşma ne çarpılma, işte pekala bakılabiliyordu. Hatta müdür de bakabiliyordu. Hoca da bakabiliyordu.

    Bu Gözlerden Hiçbir Şey Kaçmaz
    Gerçi projektör, şimşek filan edebiyat ama, şunu söylemeli ki, bu bakış pek öyle herkesin bakışına da benzemiyordu. Bu gözler bir yere bakıyor ama baktığı şeyden çok daha gerileri çok daha derinleri görüyor gibi idiler. O gün, orada, onun karşısında çocuk kafamın koyduğu ilk teşhis şu oldu: Bu gözlerden hiçbir şey kaçmaz arkadaşlar. Bu adam kandırılamaz, aldatılamaz. Bu adam mugalataya, laf cambazlığına pabuç bırakmaz. Bu adam, bilmek için öğrenmiş olmaya ihtiyacı olmayan, bildiğini bilen, bilmediğini de şıp diye sezen bambaşka bir insandır(...) ****** mektepten ayrılmak üzere iken paydos trampeti çaldığından hepimiz bahçeye boşandık. Rahmetli, maiyetindeki mutat zevata bir şeyler söyledikten sonra talebe kalabalığının ortasına dalıverdi. O, tek başına, ortamızda, maiyetindeki zevat ise geride, çok geride, mektebin iki kanadı da açılmış cümle kapısına doğru yürümeğe başladık. ******, yüzünü daha iyi görebilmek için yengeç gibi yampiri yampiri hatta gerisin geri yürüyen bir sürü çocuğun arasında, iki eli ceketinin iki yan cebinde, gururlu ve gülümser ilerliyordu. Büyük kapının önüne binlerce meraklı birikmişti. El ele vermiş polisler kaldırımlardan taşan halk kitlesini zor zaptediyorlardı. Karşı apartmanların her bir penceresinde ben diyeyim, on, siz deyin yirmi baş. ****** görününce bir alkış koptu. Aklımıza gelmiş gibi biz de onlara uyduk. ****** bu alkışlar arasında otomobiline bindi (...) Akşam, etütte yoklama yapılınca, o kargaşalıkta iki açıkgöz arkadaşımızın neharilere karışıp mektepten kaçtıkları anlaşıldı. Geçmiş zaman, kendilerine idarece bir ceza verildi mi idi, pek hatırlamıyorum. Galiba, bu tarihi günün yüzüsuyu hürmetine, Beyoğlu'nda sürtüp durdukları yanlarına kâr kaldı idi. E, artık o kadar da olmasın mı?"

    İkinci Ziyaret
    Mustafa Kemal, 28 Ocak 1932 Perşembe günü Beyoğlu'nda otomobille çıktığı bir gezinti sırasında saat 16'da Galatasaray Lisesi'ni ikinci kez ziyaret ederek onurlandırmıştır. Lisedeki tarihi Tevfik Fikret salonunda verilen bir müsamereyi izlemiş ve oyunda rol alan öğrencilere övgüler yöneltmiştir. Niyazi Ahmet Banoğlu'nun "******'ün İstanbul'daki Hayatı" adlı yapıtında bu ziyaret hakkında bilgi verilmektedir.

    Üçüncü Ziyaret
    ******'ün Galatasaray Lisesi'ne üçüncü gelişinin tarihi 1 Temmuz 1933'tür. Gazi bu gelişinde öğrencilerin Tarih-Coğrafya-Yurt Bilgisi grubundan geçirdikleri orta mektep bakalorya sınavlarına bizzat katılmış ve çeşitli sorular sormuştur. Maiyetiyle (Riyaseticümhur Katibi Hikmet (Bayur), Başyaver Celal, Yaver Şükrü ve Cevdet Beyler ve Muallim Afet Hanım) Lise'ye gelen ****** talebenin alkışları arasında Müdürlük odasına çıkmış, burada müdür Tevfik Bey ve öğretmenlerle okul hakkında görüştükten sonra doğruca imtahan odasına girmiştir.

    İlhan E. Postacıoğlu'nun anılarından Gazi'nin imtahan odasına girdiğinde sınavdaki öğrencinin Bandırmalı Ahmet olduğunu öğreniyoruz. Ardından Serbest Fırka'nın kurucusu Fethi Okyar'ın oğlu Osman (Okyar) sınav odasına alınır. Sınavdan çıkan Osman Okyar'a ****** tarafından babasına selam söylendiği öğrenciler arasında hızla yayılır ve büyük bir memnuniyet uyandırır. ******'ün Galatasaray Lisesi öğrencilerine yönelttiği bazı sorular şunlardır: Atilla'nın Romalılar'la ilk harbi; Sevr muahedesiyle, Lozan muahedesi arasında ne gibi farklar vardır?; Eti medeniyeti; Devletçiliğin ve fertçiliğin mukayesesi; Şimendifer siyasetimiz; Malazgirt Meydan Muharebesi; Din ve laiklik üzerine sorular; İspanya yarımadası; Mudanya Mütarekesi; Bizanslılarla Türklerin ilk temasları; Referandum ve halk oylaması vb. Sınavlar gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürmüş ve ****** Galatasaray Lisesi'nden memnun kalarak ayrılmıştır. Dönemin okul müdürü olan Tevfik Ararat o günün izlenimlerini şu sözlerle anlatır:

    "1 Temmuz 1933, Galatasaray Lisesi'nin yaşadığı en büyük gündür; o gün Gazi Hazretleri, müessemizde beş saat bir çeyrek saat kalmışlar, ve birinci devre Tarih-Coğrafya-Yurtbilgisi mezuniyet imtahanlarına giren talebemizden dokuzunu imtahan etmek lütfunda bulunmuşlardır. Galatasaray Lisesi, bundan sonra, o unutulmaz günü her sene anmak ve tekrar yaşamak için aynı devrenin aynı imtihanlarını daima aynı güne koyacaktır."

      Similar topics

      -

      Forum Saati Perş. Mayıs 02, 2024 11:36 am