* “Allâh ve melekleri Nebi'ye çokça salât ederler. Ey mü’minler! Siz de O’na çokça salât getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin.” (Ahzâb, 56)
* “Ey Rasûlüm, insanlara de ki: Eğer Allâh’ı seviyorsanız, bana uyun ki, Allâh da sizi sevsin ve suçlarınızı bağışlasın.” (Âl-i İmrân, 31)
.
Hadislerde salavat okumanın faydaları ve şekli:
1)- Abdullâh bin Amr -radıyallâhu anh-’dan gelen bir rivâyette Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
“Kim bana bir defa salât ü selâm getirirse, bu sebeple Allâh Teâlâ da ona on misli merhamet eder.” (Müslim)
2)- Ashâb-ı Kirâm’dan Ebû Talhâ el-Ensârî’nin anlattığına göre, birgün Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- mütebessim bir çehreyle Ashâb-ı Kirâm’ın yanına geldi ve Cebrâil -aleyhisselâm-’ın kendisine şu müjdeyi getirdiğini haber verdi:
“-Muhammed! Ümmetinden biri sana bir salât getirdiğinde benim onun günahlarının bağışlanması için on defa istiğfar etmem, o kimsenin sana bir selâm getirmesi hâlinde de benim ona on selâm vermem seni sevindirmez mi?” (Nesâî)
3)- İbn Mes’ûd’dan gelen bir rivâyette de Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyururlar:
“Kıyâmet gününde insanların bana en yakın olanları, bana en çok salât ü selâm getirenleridir.”
4)- Evs b. Evs -radıyallâhu anh-’dan rivâyet edildiğine göre Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem-:
“-Günlerin en fazîletlisi Cuma günüdür. Bu sebeple o gün bana çokça salât ü selâm getiriniz; zîrâ sizin salât ü selâmlarınız bana sunulur.”
buyurunca, Ashâb-ı Kirâm:
“-Yâ Rasûlullâh! Vefât ettiğin ve senden hiçbir eser kalmadığı zaman salât ü selâmlarımız sana nasıl sunulur?”
diye sordular. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem-:
“-Allâh Teâlâ, peygamberlerin bedenlerini çürütmeyi toprağa haram kıldı.”
buyurdu. (Ebû Dâvud)
5)- Rasûlullâh’a salât ü selâm getirmek sûretiyle kazanacağı mânevî ecre önem vermemiş, kendini elde edeceği büyük bir sevaptan mahrum bırakmış kimseler hakkında Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem-:
“Asıl cimri, yanında adım anıldığı hâlde bana salâvât getirmeyen kimsedir.” buyurmuştur.
6)- Birgün Rasûlulllâh -sallallâhu aleyhi ve sellem-, namazdan sonra Allâh’a hamd etmeden, Rasûlullah’a salavât getirmeden duâ eden bir adamı işitti. Bunun üzerine:
“Bu adam acele etti.”
buyurdu. Sonra o adamı yanına çağırdı ve:
“Biriniz duâ edeceği zaman önce hamd ü senâ etsin, sonra bana salât ü selâm getirsin. Daha sonra da dilediği şekilde duâ etsin.”
buyurdu. (Ebû Dâvud, Nesâî)
7)- Bir gün Ubey b. Ka’b -radıyallâhu anh- Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem-’e sordu:
“Yâ Rasûlallâh! Ben sana çok salavât-ı şerîfe getiriyorum. Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir?”
“Dilediğin kadar yap.”
buyurdu.
“Duâlarımın dörtte birini salavât-ı şerîfeye ayırsam uygun olur mu?”
diye sordum.
“Dilediğin kadarını ayır. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.” buyurdu.
“Öyleyse duâmın yarısını salavât-ı şerîfeye ayırayım.”
dedim.
“Dilediğin kadar yap. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.” buyurdu.
Ben yine:
“Şu hâlde üçte ikisi yeter mi?”
diye sordum.
“- İstediğin kadar. Ama artırırsan senin için iyi olur.” buyurdu.
“Öyleyse duâya ayırdığım zamanın hepsinde sana salavât-ı şerîfe getirsem nasıl olur?”
deyince:
“O takdirde Allâh bütün sıkıntılarını giderir ve günahlarını bağışlar.”
buyurdu. (Tirmizî, Kıyâmet,
* “Ey Rasûlüm, insanlara de ki: Eğer Allâh’ı seviyorsanız, bana uyun ki, Allâh da sizi sevsin ve suçlarınızı bağışlasın.” (Âl-i İmrân, 31)
.
Hadislerde salavat okumanın faydaları ve şekli:
1)- Abdullâh bin Amr -radıyallâhu anh-’dan gelen bir rivâyette Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
“Kim bana bir defa salât ü selâm getirirse, bu sebeple Allâh Teâlâ da ona on misli merhamet eder.” (Müslim)
2)- Ashâb-ı Kirâm’dan Ebû Talhâ el-Ensârî’nin anlattığına göre, birgün Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- mütebessim bir çehreyle Ashâb-ı Kirâm’ın yanına geldi ve Cebrâil -aleyhisselâm-’ın kendisine şu müjdeyi getirdiğini haber verdi:
“-Muhammed! Ümmetinden biri sana bir salât getirdiğinde benim onun günahlarının bağışlanması için on defa istiğfar etmem, o kimsenin sana bir selâm getirmesi hâlinde de benim ona on selâm vermem seni sevindirmez mi?” (Nesâî)
3)- İbn Mes’ûd’dan gelen bir rivâyette de Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyururlar:
“Kıyâmet gününde insanların bana en yakın olanları, bana en çok salât ü selâm getirenleridir.”
4)- Evs b. Evs -radıyallâhu anh-’dan rivâyet edildiğine göre Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem-:
“-Günlerin en fazîletlisi Cuma günüdür. Bu sebeple o gün bana çokça salât ü selâm getiriniz; zîrâ sizin salât ü selâmlarınız bana sunulur.”
buyurunca, Ashâb-ı Kirâm:
“-Yâ Rasûlullâh! Vefât ettiğin ve senden hiçbir eser kalmadığı zaman salât ü selâmlarımız sana nasıl sunulur?”
diye sordular. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem-:
“-Allâh Teâlâ, peygamberlerin bedenlerini çürütmeyi toprağa haram kıldı.”
buyurdu. (Ebû Dâvud)
5)- Rasûlullâh’a salât ü selâm getirmek sûretiyle kazanacağı mânevî ecre önem vermemiş, kendini elde edeceği büyük bir sevaptan mahrum bırakmış kimseler hakkında Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem-:
“Asıl cimri, yanında adım anıldığı hâlde bana salâvât getirmeyen kimsedir.” buyurmuştur.
6)- Birgün Rasûlulllâh -sallallâhu aleyhi ve sellem-, namazdan sonra Allâh’a hamd etmeden, Rasûlullah’a salavât getirmeden duâ eden bir adamı işitti. Bunun üzerine:
“Bu adam acele etti.”
buyurdu. Sonra o adamı yanına çağırdı ve:
“Biriniz duâ edeceği zaman önce hamd ü senâ etsin, sonra bana salât ü selâm getirsin. Daha sonra da dilediği şekilde duâ etsin.”
buyurdu. (Ebû Dâvud, Nesâî)
7)- Bir gün Ubey b. Ka’b -radıyallâhu anh- Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem-’e sordu:
“Yâ Rasûlallâh! Ben sana çok salavât-ı şerîfe getiriyorum. Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir?”
“Dilediğin kadar yap.”
buyurdu.
“Duâlarımın dörtte birini salavât-ı şerîfeye ayırsam uygun olur mu?”
diye sordum.
“Dilediğin kadarını ayır. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.” buyurdu.
“Öyleyse duâmın yarısını salavât-ı şerîfeye ayırayım.”
dedim.
“Dilediğin kadar yap. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.” buyurdu.
Ben yine:
“Şu hâlde üçte ikisi yeter mi?”
diye sordum.
“- İstediğin kadar. Ama artırırsan senin için iyi olur.” buyurdu.
“Öyleyse duâya ayırdığım zamanın hepsinde sana salavât-ı şerîfe getirsem nasıl olur?”
deyince:
“O takdirde Allâh bütün sıkıntılarını giderir ve günahlarını bağışlar.”
buyurdu. (Tirmizî, Kıyâmet,
Çarş. Ağus. 25, 2010 10:42 am tarafından againnn
» S.a miLLet.
Salı Kas. 03, 2009 7:27 pm tarafından Ŧøŋđ
» Hangi Müzik Türünü Dinliyorsunuz?
Ptsi Kas. 02, 2009 9:37 pm tarafından beyazmelek
» Merhaba...
Salı Ekim 27, 2009 10:32 pm tarafından Ŧøŋđ
» bir kız
Paz Ekim 25, 2009 2:33 pm tarafından Ŧøŋđ
» Sizce bu sezon en iyi transferi hangi takim yapti?
Paz Ekim 25, 2009 2:32 pm tarafından Ŧøŋđ
» Böyle Site Url'si Olur Mu? :D
Paz Ekim 25, 2009 2:31 pm tarafından Ŧøŋđ